Sehir isiklari (18 Ocak)

Lafi uzatmadan soyliyim, zaten surpriz degil. Hintliler sehirlesme olayinda bayagi sinifta kalmislar. bizim de mustarip oldugumuz devasa-boyutta-koy-olarak-kent sorunu bunlarda da var. Yani nufusu 800-1000 civarinda bir koy veya kasabayi alin bunu enlemesine ve boylamasina buyutun. Karsiniza steryotipik bir hint sehri cikiyor. Tamam cok da abartmayalim sonucta metronun, veya otoyollarin oldugu sehirler de var. Mesela Yeni Delhi gayette yasanilacak bir sehir. Istanbul'daki trafik sorununun boyutu Yeni Delhi yle kiyaslanamaz bile. Cok guzel bir metro sistemleri, genis yollari filan var. Nufusu Istanbul'dan daha fazla ama trafigi daha rahat. go figure. Bir de auto rickshawlara ve belediye otobuslerine dogalgaz kullanma zorunlulugu getirilmis. Atliyorum auto'ya 50 rupeeye sehir merkezindeyim (yaklasik 1.5 TL). Yolda mis gibi ferah ferah gidiyorum. Ama burda kalmis yasamis insanlarin soyledigine gore Delhi kural degil istisna.

Su anda bu satirlari yazdigim Chennai tam olarak yukarda bahsettigim mega-koy konseptiyle buyumus. Sehirde bir tren hatti mevcut, ve fakat bu yollarin dolup tasmasini engelleyememis. Bir gun kafamiza esti gidip su unlu restorana gidelim, hem ordaki sokak cok ferahmis, dedik. Yani Nisantasi formatinda piyasa sokagi. Mekana vardigimizda bir ikitelli'nin bir Bagcilar'in hasretini cektim. Auto rickshaw larin sagli sollu ataklari, bitmek bilmeyen korna sesleri ve mazot bulutlariyla kapli kaldirimsiz bir sokak. Iste Chennai’in en baba mekani. enjoy! On bes dakka dayanabildik, ondan sonra otele direk geri donus. Zaten bizim isimiz Chennai’daki otobus terminali ve tren gariyla, yoksa sehirle pek bir alisverisimiz maalesef olamiyor.

No comments:

Post a Comment